OECD MESLEKİ EĞİTİM ZİRVESİ'NDE "MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE YENİLİK" KONUŞULDU  
OECD MESLEKİ EĞİTİM ZİRVESİ'NDE

OECD MESLEKİ EĞİTİM ZİRVESİ'NDE "MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE YENİLİK" KONUŞULDU

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ev sahipliğinde, Türkiye'nin mesleki eğitim alanında gerçekleştirdiği reformu ele almak amacıyla organize edilen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Mesleki Eğitim Zirvesi kapsamında "Mesleki eğitim ve öğretimde yenilik" konulu oturum yapıldı.

OECD ve Avrupa Eğitim Vakfı (ETF) işbirliği ile OECD İstanbul Merkezi'nde düzenlenen "Geleceğe Hazır Bir Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemi İnşa Etmek: Türkiye'de Mesleki Eğitim ve Öğretim Reformlarının Deneyimlerini Öğrenmek" konulu konferans kapsamında tematik oturumlar gerçekleştirildi.
 
ETF'den Lida Kita'nın moderatörlüğündeki "Mesleki eğitim ve öğretimde yenilik" oturumunda konuşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, resmi kurumlar ve kamu sektörü üretimden çekildikçe özel sektörün bu alanda çok daha geniş bir yer işgal ettiğini, eğitim kurumlarının ise sadece öğrencisinin eğitimini üstlendiğini söyledi.
 
Bu üretim ve eğitim döngüsünün bir araya gelebilmesi için gerekli bütün enstrümanların ve ortamlarının temininin gerektiğini belirten Yazıcı, bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığının mevcut sektörle bağını kuvvetlendirdiğini, sektörün ihtiyaçlarını analiz ettikten sonra ihtiyaç duyulan insan kaynağını, müfredatını geliştirerek ve yeni okul anlayışlarını kurgulayarak oluşturduğunu, öğretmen eğitiminden öğrencilerin meslek içerisindeki eğitimlerine kadar bir bütünlük meydana geldiğini kaydetti.
 
Mesleki eğitimle ilgili ilham verici gelişmelerin konuşulmasındaki temel unsurlardan birinin de bu gelişmeler olduğuna işaret eden Yazıcı, şu değerlendirmelerde bulundu: "Aslında eğitim nispeten muhafazakar bir kurum. Mevcut olan hem kendi kültürünü gelecek kuşaklara aktarması gerekir ama bir yandan da değişimin, yeniliğin başlatıcısı olması gerekir. Bu bağlamda birbiriyle çelişen yönler barındıran bu tür bir olguyu çok kolay kurgulayamazsınız. Meslek eğitimle ilgili olarak değişimin anahtarı budur diye düşünüyorum. Birlikte çalışabilme kültürü, ekip çalışmasına yatkınlık, günümüzün de içinde bulunduğumuz yüzyılın da belki temel anlayışı, en önemli yeterlilik alanlarından bir tanesi. Kamu ve özel sektör de bence birlikte çalışma kültürünü büyüttükçe ki -geleceği zaten gençler, okullar üzerinden dönüştürüyoruz- bu bağlamda birlikte çalışmak aslında bir zorunluluk. Hep beraber aynı kültür üzerine geleceği bina edebilmek çok önemli."
 
"Öğrenciler bizden daha çok inovasyona yakınlar"
Coşkunöz Eğitim Vakfı Genel Müdürü Bige Tınmazsoy Susuzlu ise inovasyon ve yenilik yapmakta zorlanılan en büyük noktanın israf yaratıp herkesin kendi çalışmasını yapmak istemesi ve bir platform oluşturamamak olduğunu söyledi.
Katmanlı üretim eğitimiyle ilgilendiklerini belirten Susuzlu, "Net olarak gelecekte katmanlı üretim yapacağız. Evlerimizde de üretim yapacağız. Çok pahalı bir teknoloji. Bu arada öğrenciler çok hoşlanıyorlar, bizden daha çok inovasyona yakınlar. Türkiye'de bunu yerelleştirmek isteyen partnerlere sorduğumuzda, bazı partnerlerin 'Biz bunu kendimiz yapmak istiyoruz' dediklerini duyuyoruz. Bu, bizim gücümüzü çalıyor aslında. Kim hangi konuda uzmansa yani üretimden gelen bir uzmanlığınız varsa partnerlik yapıp bir arada kalmak çok daha önemli geliyor." diye konuştu.
 
Bazı üniversitelerin işbirliğiyle katmanlı üretim müfredatı hazırladıklarını, bunu 20 ay içinde hazırlayıp bitirmeleri gerektiğini ancak katmanlı üretim teknolojisinin ve müfredatın sürekli değiştiğini anlatan Susuzlu, bu konuda aynı enerjiyi sarf eden farklı kurum ve kuruluşların da olduğunu, bu yüzden inovasyon ve yenilik için platform tarzı kuruluşların oluşturulması, herkesin kendi kendine çalışma yaptığı israflardan kaçınılması gerektiğini sözlerine ekledi.
 
Azerbaycan Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Devlet Ajansı Başdanışmanı Algul Zülfügarova Musayeva da geçen yıl öğrenciler için kısa süreli eğitimler geliştirdiklerini, özel sektörden ve işverenlerden gelen talep üzerine kısa dönemli kurslar açtıklarını, cinsiyetinden ve yaşından bağımsız şekilde herkese eğitim verildiğini anlattı.
 
Bunların uzun ve tam kapsamlı eğitim dönemine karşılık gelemeyeceğini ancak özel sektörün ihtiyaçlarını daha kısa vadede karşılamak açısından fayda sağladığını belirten Musayeva, bu müfredatları işverenlerle ve kamu sektörünün temsilcileriyle birlikte oluşturduklarını, 800'den fazla kişinin özel sektörün talebine göre 32 farklı alanda açılan kurslara katıldığını aktardı.
 
"Çalışarak doğal ortamda öğrenmenin önemi"
Gürcistan Beceriler Ajansı Uluslararası Güçlendirme Takım Lideri Nino Revishvili ise uygulamalı öğrenimin 21. yüzyılın becerisi olduğunu söyledi.
 
Çalışarak öğrenmenin önemine işaret ederek, doğal ortamda yeni öğrenme becerileri geliştirildiğini anlatan Revishvili, mesleki eğitimin güçlendirilmesinde özel sektörün biraz geride kaldığını belirtti.
 
Bazı şeyleri mesleki ve teknik eğitim çerçevesinde reforme etmeye çalıştıklarını dile getiren Revishvili, Gürcistan Milli Eğitim Bakanlığının yeni bir ajans kurduğunu, bu ajansın farklı alanlarda savunuculuk yaptığını, burada öğrencilerin sanayiye, sanayi ve endüstrinin de öğrencilere doğru itildiğini kaydetti.
 
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Ankara Ofisi'nden Theresa Niederle de gençlerin eğitimlerine ve mesleki gelişimlerine yönelik yürüttükleri faaliyetlere ilişkin konuştu.
Zirve kapsamında, gün boyunca devam eden oturumlarda "Mesleki eğitim ve öğretimde esneklik ve kapsayıcılık", "Mesleki eğitim ve öğretimde geçişi destekleme" konuları ele alındı.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.